Uğur Bilgin, eniştemiz olunca mı bilinmez, Sapanca bir anda Güldür Güldür Show’da yer almaya başladı, övüp (!) durmaları da gözümüzden kaçmadı. Ancak, mizah bazen mevcut klişeleri pekiştirebiliyor. Oysa Kemal Sunal’dan Ali Sunal’a pek çok şey değişti Sapanca’da. Dilimiz döndüğünce bunları anlatmaya çalıştık!
Televizyonun sevilen isimlerinden Uğur BİLGİN, Güldür Güldür Show’daki ‘Mesut’ karakteriyle yıllardır bizleri kahkahaya boğuyor. Sahnedeki o doğallığı, ince mizahı derken gönüllerimizde krallığını ilan etmiş durumda. Ama artık Uğur BİLGİN bizim için bir tık daha özel, çünkü kendisi resmen “Sapanca’nın eniştesi” kadrosuna terfi ederken, Sapanca da onun “hanım köyü” oldu.
Geçen sene Sapanca’da efsanevi bir nişan töreni gerçekleşti! Sonrasında İstanbul’da yapılan düğün ise göz kamaştırıcıydı. Uğur BİLGİN, ilçemizin tanınmış ailelerinden USLU ailesinin incisiyle hayatını birleştirdi. Bu özel olay sadece iki aileyi değil, Uğur BİLGİN ‘i de resmen Sapancalı yaptı! Şimdi Uğur bizden, biz de Uğur’dan olduk. Sapanca da bu olayın merkezindeki yerini aldı!
Tabii ki, bu bağın ekmeğini Sapanca da yedi! Güldür Güldür ekibi, geçen sezon skeçlerinde Sapanca’ya sıkça yer vererek, sahneye taşıdı! “Yüzleşmelerim” – “Arkadaş Grubu” – “Ödül Konuşması” gibi skeçlerde toplumsal olaylara ince ince dokunurken, Sapanca’yı da ‘eğlenmelik, iki günlük kaçamaklık’ yer olarak övmeleri (!) gözümüzden kaçmadı!
Peki, Sapanca’nın kültürünü, tarihini ve doğal güzelliklerini görmezden gelmek ne kadar mümkün? İnsan hikayesi mi dedin, burası hayat dolu, yaşanmışlıklarla bezeli; ödenmiş bedeller var ve daha neler neler! Coğrafyamızı, sadece “Kaçarız, kafa dinleriz” diyerek anmak Sapanca ovasına haksızlık olmaz mı?
Biz de dedik ki, galiba bizleri yeterince tanımıyorlar! Güldür Güldür ekibine ve tüm kamuoyuna küçük bir bilgilendirme yapalım ki, Sapanca’yı ve bizleri daha iyi tanısınlar. Hadi, elimizden geleni yaparak Sapanca’yı tanıtma görevimizi yerine getirelim; en azından biraz olsun hakkını verelim!
Endeksa verilerine göre Sapanca’nın nüfusu 46.080 kişi. %51’i kadın, %49’u erkek. %83’ü genç ve orta yaş kategorisinde. Kuzeyinde Sapanca Gölü ile güneyinde Samanlı Dağları arasında. Sakarya’nın yüzölçümü en küçük ama nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçesi. Bilinen tarihi MÖ 1200’lere dayanıyor.
Sapanca, tarih boyunca her dönem “spesiyalite” yaratmış. Roma döneminde imparatorluk ordusunun ihtiyacı için atların yetiştirildiği verimli çiftliklerle tanınırken, Osmanlı döneminde donanmanın kereste ihtiyacını karşılayan adeta bir “ağaç denizi” olarak öne çıkıyor. Kafkaslardan ve Balkanlardan zorunlu olarak bu topraklara gelen muhacirler, bu topraklarda dostça bir yurt buldu. Cumhuriyetin erken döneminde ise bölgenin meyve ihtiyacının büyük kısmını karşılayan bereketli bahçeleriyle tanındı. Bugünlerde ise Sapanca, yeşilin ve mavinin buluştuğu, huzurun ve doğanın keyfini çıkarabileceğiniz, turizmin gözde ilçelerinden biri olarak dikkat çekiyor.
2012-2022 yılları arasında 519.753 yerli misafir, en az bir gece topraklarımızda soluklanmış. Tatil dönemlerinde bungalovlar ve villalar şipşak doluyor. Öyle bir kalabalık ki, bazen biz bile “Misafirperverlik güzel de, biz nerede yatacağız?” demeye başlıyoruz! Ama yine de gelenlere turist değil, “misafir” diyoruz.
Turizmin getirdiği kazançlar harika olsa da, arka planda bazı meseleler bizi çok zorluyor. Görsel kirlilik ve kalabalık, çevre kirliliği, altyapı kapasitesi, sosyal ve kültürel etkiler, ekonomik sıkıntılar ve dahi en önemlisi misafirlerin etik dışı davranışları…
Sorunlarımızı çözmek, misafirlerimize doğayla iç içe konaklama deneyimleri sunmak ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmak için dernek bile kurduk. Üye işletme sayısı yaklaşık 1000 işletmeye ulaştı. Üye işletmelerin çoğu ise aile işletmesi yani misafirlere “aile sıcaklığı” sunmayı vaat ediyor.
Güldür Güldür ekibinden Ali SUNAL’ın babası rahmetli Kemal SUNAL, idealist bir öğretmenin azmiyle, eğitim konusundaki toplumsal önyargıları yıkan ve farkındalık yaratan “Öğretmen” filminin çekimlerini 1988 yılında Sapanca’da gerçekleştirmişti. Onun bu azmi ve çabası, eğitim için duyduğumuz tutkunun temelini attı. Yaklaşık 5.000 evladımız ilçemizde bulunan 4 fakültede, 7.000 evladımız ise ortaöğretimde eğitim görüyor. Sadece bu yıl 343 gencimiz üniversite sınavına girdi.
Ayrıca, “öğretmen” filminde yer alan Sapancalı öğrencilerden Bahadır OZAN, Sapanca INFO blog yazarı olarak ilçemize katkıda bulunuyor.
Sapanca, PSB ANATOLIA fuarından tutun da kürek yarışlarına kadar uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Teknolojiyi yelkenlere, sporu ise küreklere bağlıyoruz; hem geçmişin izlerini sürüyoruz hem de geleceği şekillendiriyoruz. Kısacası sizin anlayacağınız, bizim buralarda her şey Sapanca Gölü gibi dingin, ama bir o kadar da hareketli!
Spor demişken, Sapanca’da spor öyle bir önemseniyor ki, gençlerimiz adeta uluslararası başarılara damga vuruyor! Ortaokul öğrencimiz Serra Duru MERCAN, atletizmde Türkiye ikincisi olurken, veteranlarımızdan Hüseyin MEMİOĞLU dünya güreş şampiyonu oluyor. Grekoromen stilde dünyanın en iyisi seçilen Yunus Emre BAŞAR’ı ise anlatmaya gerek bile yok; o zaten “Sporun süper yıldızı” olarak tarihe geçti.
Sapanca’nın sanat ve kültüre verdiği önem öyle büyük ki, dünyanın en ünlü klasik Türk müziği sanatçısı Özer ÖZEL ve ülkenin en ünlü tarih profesörü Adnan SOFUOĞLU gibi isimler bu topraklardan çıkıyor! Ayrıca, “SANRIM, SANIRIM” kitabının yazarı Cemal KARAAĞAÇ ile “Beyaz Yağmurlar I-IV” şiir kitabının yazarı Yasin ADIYAMAN da bu kültürel havanın bir parçası. Yani, Sapanca sadece doğal güzellikleriyle değil, sanat ve kültür alanındaki yıldızları ile de parlıyor.
Sapanca’da sivil toplum, sosyal yardım ve destek konularında da örnek yaklaşımlar yaşanıyor! 85 dernek ve 2 vakıf ile hem ülkemizdeki hem de dünyadaki gelişmelere paralel olarak demokratik tavırlar sergiliyor. Ayrıca, ülkemizdeki binlerce OSB’den etkilenen bireylere ve ailelerine destek sağlamak için kurulan tek vakıf, Alpaslan Otizm Vakfı da bu topraklarda yer alıyor.
Sapanca’da doğal hayata verilen önem de gerçekten etkileyicidir. İkramiye Vadisi Florası‘nda tedavi amaçlı kullanılabilecek 42 familya ve 77 cinse ait 90 tıbbi bitki taksonu bulunurken, Türkiye genelindeki 24 kuş takımı türünün %58’i, 76 familyanın %34’ü ve 497 türün %12’sini temsil eden 61 kuş türünün 59.952 bireyi de Sapanca Ovası’nda yaşıyor. Yani, doğal zenginliklerimiz o kadar çeşitlilik gösteriyor ki, adeta doğanın gözbebeği konumundayız. Bu topraklarda hem doğa hem flora hem de fauna açısından adeta bir hazine!
Sahip olduğumuz bu günlerin arkasında büyük bir fedakarlık ve kahramanlık yatıyor. Sapanca’da, Milli Mücadele döneminde 24 şehidimizle birlikte Yunana, Suriye’de Fransızlara kök söktüren emperyalistlerin korkulu rüyası İbrahim Halil SOĞUKOĞLU bu toprakların evladıdır.
Sonuç olarak;
Mizah, toplumsal olaylara hem gülen hem de ağlayan katkılarda bulunabilir. Sosyal sorunları komik bir dille gündeme getirirken, topluluklar arasında köprüler kurabilir ve hayatımıza neşe katabilir.
Ama dikkat! Mizah, bazen de önyargıları körükleyip, mevcut stereotipleri pekiştirebilir, toplumsal bölünmelere yol açabilir, önemli meseleleri küçümseyebilir ve kafaları da karıştırabilir.
Neden ‘bilmemek’ ise, biz bu nedeni ortadan kaldırmak için çaba gösterdik sadece. Gerisini Güldür Güldür ekibine bırakıyoruz. Çünkü onlar, mizahın en karanlık köşelerine bile ışık tutacak kadar ustalar! Ayrıca yeni sezonları hayırlı olsun.
Vesselam!
4 Yorum
Eline,diline, yüreğine saglık ancak bu kadar dan daha fazlası olamaz helalin var senin.
Admin müthiş bir değerlendirme yorumu olmuş, Sapanca’mı çok güzel özetlemişsiniz. İlk okulların tarih ve kültür dersinde konu başlığı olarak çocuklarımıza okutulmalı. Konu enişteye gelirse 😂 hep güldür güldür zaten. Ben altı yaşımda Alaçam Okulu önünde öptüm elini üstadım Kemal Sunal’ımın. O günü hiç unutamıyorum dün gibi aklımda. Ali Sunal abimi de Alaçam okulunun yeni binasının açılışında görseymişim ya, film mutlu bitseymiş.
iyi mizah insanı iyileştirir. Yeşili, mavisi ve admin gibi insanları eliyle Sapanca da insanı iyileştirir. Rahmetli Kemal SUNAL’ı gülümseyerek yad etmek hem de Sapanca halkına hoşça bir kaç saat geçirtmek için Güldür Güldür ekibinin en yakın zamanda Sapanca’da sahne almasına bu yazı vesile olsun diyelim.
Kalemine sağlık hocam. Sapanca ilçemiz bu kadar mı güzel anlatılır gerçekten çok etkilendim. Bu yazıyı okuyan herkes eğer Sapanca dışında yaşıyorsa bir an önce Sapanca’ya gidip görmek ister…