Sapanca INFO

Sapanca Halkı ve Sapanca’nın Meşhur Su Kaynakları

Vaktiyle dağlardan coşkuyla akarak her canlıya hayat veren Sapanca’nın suyu, zamanla ticaretin soğuk ellerine teslim oldu. Artan nüfus, hızla tüketilen kaynaklar ve kirlenen doğa, bu eşsiz nimeti ulaşılması zor bir hayal haline getirdi. Bu değişimin bedelini ise hepimiz ağır bir şekilde ödüyoruz. Peki, su kaynaklarımızı korumak ve geleceğe taşımak için neler yapabiliriz?



Fransız yazar Alexandre Dumas‘nın ünlü romanı Les Trois Mousquetaires (Üç Silahşör), Athos, Porthos ve Aramis adlı üç arkadaşın hikâyesini anlatır. Fransa’nın 17. yüzyılındaki entrikalar ve siyasi oyunlar arasında, bu üç silahşorun dostluk, sadakat ve dayanışma anlayışını ifade eden mottoları ise meşhurdur: “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.”

Oysa, “ve canlı olan her şeyi sudan meydana getirdik.” (Enbiya-30) ilahi mesajı, başta İNSAN-SU olmak üzere İNSAN-İNSAN hatta İNSAN-KAYNAK arasındaki ontolojik ilişkinin ne zaman, nasıl, neden başladığını hatta nereye evrilmesi gerektiğini öğretir niteliktedir. Nedir o; “Kainattaki doğal sistem içerisinde ki her şey, her şey ile ilişkilidir ve bir denge içerisindedir.”



Ancak son zamanlarda Sapanca Belediyesi ile ilçemizde faaliyet gösteren su fabrikaları arasında yaşanan hadiseler, bu dengenin nasıl bozulduğunu gösteren özel bir nitelik taşır. Biz de, Sapanca INFO olarak ibretle nazar etmek, SU bağlamında, hem kaynakların yönetimi hem de yerel halkın su kaynaklarına erişimi konusunda farkındalığa vesile olmak istedik.

Dünyamızın 2/3’ü su ile kaplıdır, ancak bu suyun %97.5’i okyanuslarda bulunan tuzlu sulardan oluşur. Geriye kalan %2.5’lik tatlı suyun büyük kısmı kutuplarda buzul formunda ve derin yeraltı suyu olarak bulunur. Ulaşabileceğimiz temiz su kaynakları ise göller, nehirler ve derelerde yer alır ve bu miktar yerküredeki toplam tatlı su potansiyelinin yalnızca %0.10’unu oluşturur.

Küresel ölçekte çok küçük bir paya sahip olmasına rağmen, yaklaşık 3,5 milyon kişiye içme suyu temin eden ve bölgenin ekosistem dengesini koruyarak doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan Sapanca Gölü, doğrudan düşen yağışların yanı sıra Samanlı, Karadağ ve Keremali Dağlarından gelen yaklaşık 20 akarsu ile iki ana akifer (yeraltı su haznesi) sistemi tarafından beslenir.

Sapanca Gölünün bu potansiyelini Evliya Çelebi, gölün balıkçılık açısından ne kadar zengin olduğunu, gölde 70-80 çeşit balık bulunduğunu, insanların bu balıkları avlayarak geçimlerini sağladıklarını ve alabalık, sazan, turna gibi tatlı su balıklarının lezzetleriyle ünlü olduğunu ifade ederek anlatır.

Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları, Sapanca Gölü’nün potansiyelini donanmaları ile İstanbul’un kereste, mermer, inşaat ve yakacak odun ihtiyacını karşılamak için stratejik bir rota olarak değerlendirir, Sapanca gölünden İzmit körfezine kanal açmak isterler.

Sonra hayat hızla değişir; her şey özelleşir ve bireyselleşir. Değer dediğimiz her şey para üzerinden değerlendirilmeye başlanır. Artık kimse 1752 yılında Sapanca’nın ortasına hayır için çeşme açan o gönül insanı gibi bakmaz olur.

Rahmetli Ahmet Balkaya’ nın Balkaya Mahallesi’ne, rahmetli Yasin Şahinoğlu’nun Hasan Fehmi Paşa Camii’nin karşısına, Sapanca Soğucak Yaylası Koruma, Kollama ve Kalkındırma Derneği’nin de Mahmudiye Deresi’nin serin sularını armağan ettiği çeşmeleri yaptırmalarına sebep olan o eşsiz ve değerli anlayış çoktan unutulur; Halkın en temel ihtiyacı olan suyu, karşılıksız ve gönülden sunmak. Oysa, hepsinin bize anlatmak istediği şey aynıydı: “Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için.”

Yaşanan değişimler artık dönüşümlere başlamıştı bile. Para için ilk önce topraklarımızı sonrada suyumuzu sattık, kısa sürede de karşılığını aldık. Faturalarımız yüklü gelmeye, sularımız kesilmeye, çeşmelerimizden çamurlu su akmaya başladı. İlk önce şüphelendik ama suçu kendimizde arayacak değildik ya! Hemen gittik eski müşterilerimize hesap sormaya. Kamu personeline bıçakla saldıranları görünce işte o zaman anladık: SU ile ilişkimiz, sandığımızdan çok daha ciddi bir mesele.

Su kaynaklarının ticarileşmesi, artan nüfus ve buna bağlı su talebi, altyapı eksiklikleri ve yetersizlikleri, biyolojik çeşitliliğin azalması, iklim değişikliği, su kıtlığı, su kirliliği ve aşırı tüketim gibi riskler hemen burnumuzun dibinde. Bu durumlar da göz önüne alındığında, yerel halk olarak su kaynaklarıyla olan ilişkimizin çok da güllük gülistanlık olmayacağı oldukça açık.

Peki, neler yapabiliriz!

Samanlı dağlarının huzur veren suyu, artık eskisi gibi şırıl şırıl akmıyor. Suyun sessizliği, bize bir şeyler anlatıyor: “Suya hasret kalmak bizim kaderimiz olmamalı!” Ama ne yazık ki, bu gidişat bir gün tüm doğamıza ve yaşamımıza etki edecek. Peki, bizler bu gidişatı biraz bile olsa değiştirmek için neler yapabiliriz? Gelin, el birliğiyle kafa yoralım!

İlk Önce Birlik Olalım

İlçemizin sorunlarına çözüm bulmak, geleceğimize umut bırakmak için birlik olmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Sapanca’da Siyasi Partiler Masası gibi yapılanmalar bu birlik için umut veriyor. Unutmayın, bir elin nesi var, iki elin sesi var! Birimizin yükü, hepimizin omuz vermesiyle hafifler. Sapanca’da hepimiz aynı gökyüzünün altında nefes alıyor, aynı toprağın üstünde yaşıyoruz. O zaman, birbirimize destek olalım, “Ben” demeyi bir kenara bırakıp, “biz” diyerek çözüm üretelim.

Sonra Geleneklerimizi Yaşatalım

Sapanca’nın mahallelerinde suyun önemi her zaman büyük olmuştur. Örneğin, Güldibi Mahallesi’nde ki, Emine Koç Hayratı gibi eski çeşmelerin yeniden yapıldığına hepimiz tanık olduk. Bugün, aynı duyarlılığı göstererek bu geleneği yaşatmalıyız. Sapanca’nın her mahallesinde yeni çeşmeler yapalım, eski hayratları restore edelim. SU, yalnızca bir ihtiyaç değil aynı zamanda kültürel mirasımızdır. Camii Cedit Camii’sinin önündeki tarihi çeşmeyi tekrar aktif hale getirelim. Geleneklerimizi yaşatarak suyumuza sahip çıkalım!

Göl, Doğa ve Çevre Derneklerimizi Destekleyelim

Sapanca Gölü’nün, doğasının ve su kaynaklarının geleceği, sadece masalarda konuşulan projelere bırakılacak kadar basit bir şey değil. Gölümüzün ve doğamızın korunması için hepimizin taşın altına elini koyması şart. Sapanca Gölü ve Doğayı Koruma Derneği‘ne ve Sapanca Soğucak Yaylası Koruma, Kollama ve Kalkındırma Derneği‘ne üye olabilir, bağış yapabilir, gönüllü olabiliriz. Fikirlerimizi paylaşarak, sosyal medya hesaplarımızdan destek verebiliriz. Sapanca’nın sesi, ancak birlikte çıkar ve bu sesin güçlenmesi ancak hepimizin katkısıyla olur.

Diğer Derneklerin Gündemine Su ve Doğa Konularını Taşıyalım

Sapanca’da 82 adet Sivil Toplum Kuruluşu var. Bunların her biri ilçemizin sesi, kulağı ve gözüdür. Faaliyet alanları ne olursa olsun, bu derneklerin hepsi aynı sorumluluğu taşımalı: doğamıza ve suyumuza sahip çıkmak! Sapanca’nın gölü kurursa, dağlarımız susuz kalırsa, kimse mutlu olamaz. Bu yüzden, tüm STK’lar gündemine SU, DOĞA ve ÇEVRE konularını taşımalıdır. Birlikte hareket etmek için söylem birliği oluşturalım, ortak etkinlikler düzenleyelim, eğitim ve farkındalık çalışmaları yapalım. Gönüllü çalışmalara katılalım, yasal sorumlulara ortak talepler sunalım.

Dayanışma Grupları Kuralım

Doğal su kaynaklarımız üzerindeki faaliyetleri daha iyi anlamak için dayanışma grupları kurabiliriz. Bu gruplar sayesinde, suyun yönetimiyle ilgili yapılan anlaşmaları öğrenebilir, haklarımızı savunabiliriz. Sapanca halkının suya erişimini kolaylaştıracak politikaların geliştirilmesi için yerel yönetimleri etkilemek, suyun bekçisi olmak bizlerin görevi olmalı.

Hep Sapancalı kalın …

Kaynak
Sapanca Gölü’nde Su Riski ve Ekonomi
Sapanca Gölü Su Bütçesi
Sapanca Gölü’ne Bilimsel Açıdan Bakış
Sapanca Gölü İçme Suyu Havzasında Otoyol ve Demiryolundan Kaynaklanan Kirliliğin Yağmur SUYU Sulak Alan Metoduyla Giderilmesi
İklim Değişikliğinin Su Kaynakları Üzerine Muhtemel Etkileri Ve Su Yönetimindeki Riskler: Sapanca Gölü Örneği
Sapanca Camii Cedid Çeşmesi
Dünyada Su
Arifiye Köy Enstitüsü’nün Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi’ndeki Balıkçılık Çalışmaları
Roma, Bizans ve 7 Osmanlı padişahı yapmak istedi!
Tarihte Sakarya ve İzmit Körfezi’ni Birleştirme Projesi
Sapanca’da Sivil Toplum
Sapanca’da Partiler Masası Kuruldu!

1 Yorum

Vedat Sevgigör 25 Kasım 2024 at 12:38

HEP BİRLİKTE SU GİBİ AZİZ OLALIM…

Cevapla

Yorum Yap

İçimdeki BEN, Dışımdaki SEN ve SAPANCA ...