Sapanca Cami-i Cedit Çeşmesi onarımlarla bazı özelliklerini yitirse de özellikle cephe düzenlemesinin yapıldığı dönem olan Batılılaşma dönemi Osmanlı sanatının mimari ve süsleme özelliklerini taşıyan nadide bir yapı olarak günümüze ulaşabilmiştir.
Marmara Bölgesi’nin doğusunda bulunan Sakarya toprakları çok işlek bir yol güzergahı üzerinde bulunduğu için, tarihin en eski çağlarından beri çeşitli kavimlerin ilgisini çekmiş, tabii kaynakları ile tercih edilen bir yerleşim bölgesi olmuştur. Eskiçağ’da Hititlerle başlayan bölge Frigler, Lidyalılar, İskender İmparatorluğu, Bitinya Krallığı ve Roma egemenliği ile devam etmiştir. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bö!ününce Anadolu gibi Bitinya Bölgesi de Doğu Roma (Bizans)’nın payına düşmüştür.
1520 tarihinde Kocaeli Sancağına bağlı “Ada kazası'” olarak karşımıza çıkan Sakarya, 1742 yılında Sapanca‘ya bağlı bir bucak, 1837 yılında da II. Mahmut döneminde ilçe haline gelmiştir. 1865’te belediye teşkilatı kurulmuş olan Sakarya I. Dünya Savaşında savaşın ağır yükünü hissedip savaşı 1. derecede yaşamıştır. 21 Haziran 1921’de Yunan İşgalinden kurtarılan Sakarya, 1954’te il olmuştur. Ancak son yıllarda il ve ilçe merkezlerinde bilinçsizce yapılan imar planları sokak çeşmesi kültürünün giderek ortadan kalkmasıyla çeşmeler ilgisizlikten tahrip olmuşlardır.
Sapanca Cami-i Cedit Çeşmesi, İlçe merkezinde Kadı Sokak üzerinde bulunan Cedit Caminin önünde yer almaktadır. Çeşmenin üzerinde yer alan kartuşlar içine kazılmış on satırlık kitabe tahrip olduğu için okunmamaktadır. Ancak kitabenin en alt kısmında “ramazan” ve “sene” ibareleri ile 1165 tarihi okunmaktadır. Bu tarih M.1752 tarihine denk gelmektedir. (1)
Plan:
Dikdörtgen planlı ve cephesi sokağa bakan çeşme, arkasına daha sonradan inşa edilen Cedit Camii’nin şadırvanı ile birleştirilmiştir.
Malzeme ve Teknik:
Tuğla malzeme ile inşa edilen yapının ön cephesi mermer ile kaplanmıştır. Sonraki onarımlarda çeşmenin üstüne betondan kırma bir çatı yerleştirilmiş ve dıştan beton sıva ile sıvanarak üzeri boyanmıştır. Bugün kullanılmayan çeşmenin cephe düzeni dikkat çekicidir. Zeminin yükseltilmesi sonucu zarif mermer yalağı ve yan şekilleri toprağa gömülmüştür. Çeşmenin cephesi iki yandan kademeli kare kaidelere oturan, konsol şeklinde zarif iki sütunce ile çerçevelendirilmiştir. Kademeli kare başlıklara sahip sütuncelerin üzerinde kademeli profillerle dışa doğru taşıntı yapan bir yuvarlak. kemer yerleştirilmiştir. Kemerin kilit taşı Ampir özelliklere uygun olarak dışa ve yukarıya taşınmıştır. Kemerin üstüne, dışa doğru kademeli bir şekilde taşıntı yapan iki sıra tuğladan oluşan bir kemer daha yerleştirilerek cephe kompozisyonu tamamlamıştır. Kemerin içinde yer alan mermer aynalığın üzerinde on satırlık kitabe yer almaktadır, Oldukça düzgün bir hat ile yazılan kitabe aşınmıştır. Sonradan yapılan onarımlarla iyice bozulan kitabinin içeriği tam olarak anlaşılamamıştır
Süsleme:
Çeşmenin mermer kaplama cephesi süsleme bakımından oldukça zengindir. İki yandan cepheyi kavrayan zarif konsol şeklindeki sütuncelerin üzerlerinde kabartma olarak nalüralist yaprak motiflerden meydana gelen birer bordür yerleştirilmiştir. Sütuncelerin alt ve üst kısımları zarif birer volüt şeklinde kıvrılmaktadır. Dışa doğru kademeli profillerle taşıntı yapan Ampir kemerin üzerinde yaprakların verev şekilde yerleştirildiği kabartma, bitkisel bir bordür yer almaktadır. Dışa taşkın kilit taşımın ortasına da bir dal motifi yerleştirilmiştir. Çeşmenin mermer aynalığının etrafı sarmaşık biçimindeki bitkilerden meydana gelen bir bordür ile çerçevelenmiştir. Üst kısmına da kıvrık dal ve rûlmilerden meydana gelen bir tepelik yerleştirilmiştir. Aynalığın ortasında kartuşlar içinde yazılmış zarif kitabe bulunmaktadır. Oldukça düzgün bir hat ile yazılan kitabe aşınmıştır.
Çeşme Kitabesi (2):
![Sapanca Cami-i Cedid Çeşmesi Kitabesi - Sapanca INFO](https://www.sapanca.info/wp-content/uploads/2022/06/sapancainfo-camicedid-cesme1.jpg)
“ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdi.” (Embiya Süresi, 30)
Besmel getir ibtida kîl şurb îderken âbınî
Handele hân ihtitâm kîl ba’de nûş gaffârınî
Kimkî nûş etse bu ab-ı zilâlî deminde
Bahş îder sîfâsînî ihrâc îder eskâmınî
Muvaffak eyledi î’mâr ve inşâsına ahîrtû sekallâh
Emr-i hakdan taleb eder cinandâ likâsınî
Teberru’ eyledi ecrin eder ve mâderine
Bahş ede ecdâdımın ervahına fatiha âyâtınî
1325/1907 Ramazan (2)
Suyunu içerken başlangıçta besmele çek. Suyu içtikten sonra seni bağışlayana hamd et. Kim bu mütevazi suyu deminde / kıvamında içerse Allah şifasını verir ve hastalıklarını çıkarır. Allah bu çeşmenin yapımına muvaffak eyledi ve sonunda Allah bize su içirdi. Allah’tan dileğim karşılığını cennette almaktır. Bu çeşmenin ecrini / sevabını anne ve babama bağışlıyorum. İçenler ecdadımın ruhuna Fatiha bahşetsin / okusunlar.
Kitabede yapan kişi kendini gizlemiştir. Dolayısıyla kimin yaptırdığı bilinmemektedir.
Kitabeye dikkatle bakıldığında estetik açıdan ve edebi yönden bir çok özelliği taşıdığı görülmektedir. Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
- Kitabede Farsça, Arapça ve Türkçe kelime ve ekler kullanılmış ve dil zenginliği oluşturulmuştur.
- Dini açıdan su içme adabı anlatılmıştır.
- Suyun kıvamında içildiğinde hastalıklara şifa olduğu vurgulanmıştır.
- Yapan kişi kendi ismini gizlemiştir.
- Karşılığını cennette Allah’tan beklemektedir.
- Suyun asıl sahibinin Allah olduğu vurgulanmıştır.
- Çeşmenin sevabını anne ve babasına bağışlamıştır.
- çeşmeden su içenlerden ecdadına Fatiha okumalarını istemiştir.
Cami-i Cedit Çeşmesi onarımlarla bazı özelliklerini yitirse de özellikle cephe düzenlemesinin yapıldığı dönem olan Batılılaşma dönemi Osmanlı sanatının mimari ve süsleme özelliklerini taşıyan nadide bir yapı olarak günümüze ulaşabilmiştir.
Kaynak:
1-Dergipark
2-Dr. Faruk ÇELİK – Sapanca Tarihi ve Camileri Kitabı