Hayatın doğal işleyişinin bir parçası olan ölüm ve kayıp gibi konuların her yaştan insan için anlatması ve yaşanması zordur. Fatma Fidan BALTA “Çocuklara Ölümü Anlatmak” konulu yazısını Sapanca INFO okurları için paylaştı.
Hayatın doğal işleyişinin bir parçası olan ölüm ve kayıp gibi konuların her yaştan insan için anlatması ve yaşanması zordur. Çoğu insan ölüm üzerine düşünmekten ve konuşmaktan bile rahatsız olup kaçınabilirler.
- Çocuklara Ölüm Nasıl Anlatılmalı?
- Çocuklarda Ortaya Çıkabilecek Tepkiler Nelerdir?
- Çocuklara Nasıl Destek Olunmalı?
Biz yetişkinler için özellikle çocuklara ölümü anlatmak oldukça zorlayıcı bir konu olabilmektedir. Çünkü sevilen birinin ölümü karşısında ortaya çıkan olumsuz duygularla başa etme konusunda, yaşımız kaç olursa olsun bizler de zorlanabilmekteyiz. Fakat ebeveynlerin/bakım verenlerin çocuklara ölümü anlatma konusunda bilgi sahibi olmaları, çocukların ölümü sağlıklı bir şekilde anlamlandırmaları açısından önemlidir.
Çocuklara Ölüm Nasıl Anlatılmalı?
Birçok yetişkin, ölüm ve kayıp durumlarında çocuklardan ölümü gizleme, ölen kişi ile ilgili yorumlardan kaçınma veya çocuğun sorularını geçiştirme davranışları sergileyebilir. Bu durum kültürümüzde de oldukça yaygındır. Genel olarak çocuklara, ölen kişinin çok uzaklara gittiğini ve uzun bir süre gelmeyeceğini anlatırız . Bu davranışımızın temelinde de çocukların sevdiklerini kaybetmenin ağırlığını kaldıramayacağı veya ölümü anlayamayacağı düşüncesi yatıyor olabilir. Fakat aslında çocuğun ölen kişiyle vedalaşabilmesi oldukça önemli bir konudur. Bu noktada da doğru ifade şekilleri öğrenilmelidir.
Çocuklara ölümü anlatma konusunda dikkat edilmesi gereken noktalardan ilki, çocuğun içerisinde bulunduğu yaş grubu ve bilişsel gelişim düzeyidir. 0-2/3 yaş grubu içerisindeki bebekler ölüm veya ölümle ilgili diğer kavramları anlayamazlar. Eğer ölen kişi bebeğin bakım vereni ise bu dönemdeki bebekler sadece bakım verenin yokluğunun farkında olabilirler.
Okul öncesi dönem olan 3-6 yaş grubundaki çocuklar ölümü, uyumak gibi geçici ve geri dönülebilir bir durum olarak görebilmektedirler. Bu dönemdeki çocuklara ölümün, somut örnekler vererek anlatılması yardımcı olabilir. Örneğin “ruh, cennet, melek vb.” kavramlardan ziyade bir bitkinin kuruması ve artık çiçek açmaması gibi somut açıklamalar yapılabilir. Bu yaş grubundaki çocuklara ölen kişi hakkında “O şu an uyuyor.” şeklinde bir açıklama yapmaktan kaçınmak yararlıdır. Çünkü böyle bir açıklama karşısında çocuk uyumaktan korkmaya başlayabilir.
Okul dönemine giren 5-6 ve üstü yaş grubundaki çocuklar soyut kavramları kavrayabilmeye başladıkları için, ölümün uyumak gibi geçici bir süreç olmadığını ve yaşamın sonunu ifade ettiğini algılayabilecek düzeye gelirler. Aynı zamanda ölümün bireysel olmadığını ve her canlının ölebileceğini bilirler. Çocuklarda gelişen bu kavrama becerisi yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple, erken yaşlarda soyut ifadelerin baskın olduğu açıklamalardan kaçınmak yararlıdır. Bununla birlikte mezarlık ziyaretlerinin çocuğun ölümü soyut bir şekilde kavramaya başladığı 8-9 yaşlarında, çocuğun da rızası alınarak, yapılması daha uygun görülmektedir. Çünkü daha erken yaşlardaki çocuklar ölen kişinin aynı anda hem cennette hem de toprak altında olduğunu kavramakta zorluk yaşayabilirler.
Tüm yaş dönemleri göz önüne alındığında çocuklara kaybı ve ölümü anlatırken genel olarak dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
. Çocuğun yaş grubuna ve bilişsel gelişim düzeyine göre açıklamalar yapmak.
. Çocukları bu konu hakkında konuşmak için zorlamamak ve hazır oldukları zamanı beklemek.
. Eğer siz yoğun duygular yaşıyorsanız, çocuğa açıklama yapmadan önce kendinize sakinleşmek için vakit tanımak.
. Kalabalık bir yerden ziyade çocuğun kendini güvende hissettiği bir yerde açıklama yapmak.
. Ölen kişi için “Tatile/işe/uzağa gitti.” , “Uyuyor.” gibi açıklamalardan ziyade ‘ölüm’ kelimesini kullanmak.
. Ölümün sadece yaşlılar veya hastalarla ilgili değil her canlının yaşam süresinin olduğunu belirtmek.
. Çocukların duygularını ifade etmesine imkan vermek ve saygı duymak.
. Ölüm haberini aldıktan sonra çocukların sordukları soruları dikkatlice dinlemek ve sabırlı olmak. Aynı zamanda bu sorulara dürüstçe ve tutarlı cevaplar vermek. Eğer sorunun cevabını bilmiyorsanız bunu çocuğa açıkça söylemek.
. Kendi duygularınızı çocuktan saklamamakla birlikte çocukta travma oluşturacak sağlıksız tepkilerden kaçınmak.
Çocuklarda Ortaya Çıkabilecek Tepkiler Nelerdir?
Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da , yas sürecindeki tepkiler değişkenlik gösterebilmektedir. Ölüm haberini alan çocuklarda ilk anda bağırma, ağlama, öfkelenme, inkar etme, konuşmama, tepkisiz ve hareketsiz kalma gibi tepkiler oluşabilmektedir. Ölüm haberinden bir süre sonra ise uzun dönemli olarak gözlemlenebilecek tepkiler şu şekildedir:
. Kaygı ve korku
. Uyku bozuklukları
. Öfke ve dikkat çekmek için yapılan davranışlar
. İçine kapanma ve kendini çevreden soyutlamak için yapılan davranışlar
. Üzüntü, özlem ve kayıp
. Suçluluk
. Olanlarla ilgili oyunlar oynama
. Yaşından daha küçükmüş gibi davranma
. Olayları, rahatsız edici bir şekilde yeniden yaşama
. Anlama ilişkin düşünceler
Çocuklara Nasıl Destek Olunmalı?
Çocukların yas döneminde yetişkinlere düşen en önemli görev, çocuklara duygularını ifade edebilecekleri bir güven ortamı sağlamaktır. Bu süreç içerisinde çocuklarda gözlemleyebileceğimiz değişen duygu durumlarını sabırla ve saygıyla karşılamak, onlara yanlarında olduğumuzu hissettirmek yas döneminin sağlıklı atlatılması için oldukça yararlıdır. Aynı zamanda yetişkinlerin kendi duygularını da çocuklarla paylaşması, çocukların yaşadıkları duyguları anlamlandırması açısından önemlidir.
Özellikle 3-6 yaşları kapsayan okul öncesi dönemdeki çocuklarda hakim olan benmerkezci düşünce sebebiyle, çocuklar ölümden kendilerini sorumlu tutabilirler. Böyle bir durum karşısında çocuklara, ölümün ondan bağımsız olduğunun söylenmesi önemlidir. Eğer çocuk suçluluk duygusuyla beraber, artık sevilmeyeceğinden korkmaya başlıyorsa ebeveynlerin/bakım verenlerin çocuğa sevgilerini hissettirmeleri ve onu hala eskisi gibi sevdiklerini söylemeleri gerekebilir. Bunun yanında, ölüm haberinden sonra çocukların çeşitli soruları olabilir. Bu soruları dikkatlice dinleyerek, dürüst ve tutarlı cevaplar vermek önemlidir.
Çocuklar ölüm haberini aldıktan sonra hayatta olan ebeveynini ya da ebeveynlerini kaybetmekten korkmaya başlayabilirler. Bu durumda ebeveynlerin, onun yanında olduğunu ve uzunca bir süre onunla beraber olmayı planladıklarını söylerek çocuğa güvence verebilirler. Aynı zamanda çocukların yas sürecinde çok fazla yalnız bırakılmaması yararlıdır. Ebeveynlerin, anne babasını kaybetme korkusu yaşayan çocuklarıyla vakit geçirmesi ve onlarla yakın ilişkiler kurması önemlidir.
Genel olarak, çocuklara ölümü anlatmak ve yas süreci ile ilgili neler yapılabileceğinin bilgisine sahip olmak önemlidir. Aynı zamanda çocukların her zaman olduğu gibi yas sürecinde de yetişkinlerin davranışlarına dikkat ettiği unutulmamalıdır. Bu süreç içerisinde çocukların karşısında, olumsuz bir davranış sergilememek ve duyguları sağlıklı bir şekilde ifade etmek yararlı olacaktır. Eğer yaşadığınız süreçte çözemediğinizi düşündüğünüz veya zorlandığınız anlar olursa hem kendiniz hem de çocuğunuz için psikolojik destek alabilirsiniz.
Kaynak
BİLDİK, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas . Ege Tıp Dergis, 223-229.
Sevinç, G. (2019). Ölüm ve Bibliyoterapi: Okul Öncesi Dönemde Faydalanılabilecek Çocuk Kitaplarına Yönelik bir İçerik Analizi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 1213-1246.
Unicef. Çocuklarda Yas – Anne Baba El Kitabı. Türk Psikologlar Derneği