O, gözlerinde öbek öbek sevda bulutları ile Sapanca’dan Dünya’ya en sıcak bakmayı beceren adamdı. Cemal KARAAĞAÇ, Sapanca INFO okurları için paylaştı.
O,
gözlerinde öbek öbek
sevda bulutları taşıyan adamdı
ve Sapanca’dan Dünya’ya en sıcak bakmayı beceren …
Uzun yürüyüşleri olurdu hep
ilçe sokaklarında tekrarlanan,
neden o kadar çok yürüdüğü sorulduğunda
‘sıkıntım azalıyor,
ne yapayım’ derdi.
Mevsim kış olsa da yaz olsa da
hiç vazgeçmezdi o mahalleden bu mahalleye
savrulmak için.
Çoğunlukla dumandan sararmış
işaret parmağı ile orta parmağı arasında
derin nefesler çektiği sigarayla,
ilçedeki bütün kahvelerin alameti farikasıydı.
Bir kahvede mırıltılarla
anlatmaya başladığı bir sevda öyküsünü
kim bilir kaçıncı kez
küçük bir çay ocağında dinlendirir,
sonra diğer kahvede tamamlardı.
Sevdalardan sonra en büyük tutkusu,
Fenerbahçe’ydi.
sorulduğunda yıllara göre takımın
en eski yıllardaki kadrosunu sayarken,
hiç duraklamazdı.
Kimi kez bir anlığına
ara verdiğinde futbol anlatılarına,
aniden hiç kimsenin kolay anlamadığı
bir sevda öyküsüne sözlerini düşürür
ve hep güzel isimli uzak kızların
hayalleri ile coşardı:
Jale’yle hala görüşüyordu,
Şebnem’i hiç unutmamıştı,
Deniz, onun özlemiyle yanıp tutuşuyordu …
Şekeri erise bile içeceği çayın
bardağında kaşığını
uzun uzun döndürürdü
ve sanki sonsuzca
eski yılların sevda anılarında dalgınlaştığında …
Her karşılaşmamızda
yepyeni sevda öyküleri anlattırır,
bende onun hoşuna giden olaylar zinciri içinde
bir öykü daha armağan ederdim
hüzünlü gözlerine;
‘herkesten farklı severim seni’ derdi
belki herkese aynı şeyi söylerdi…
Vefat ettiği gün
kuşlar dolanıp duruyordu
Yeni Mahalle ve Nailiye yamaçlarında,
masmavi bir veda anonsu
ilçe hoparlörlerinden Kemer Mezarlığı’na akarken
O’nun kara sevda kuşları
ille de hep çok sevdiği
sarı saçlı kızların dudaklarından
son kez havalanmıştı …