SAKÜT Başkanı Cemal KARAAĞAÇ dört mevsimde Sapanca’yı betimlediği “Yeşilden Maviye Dalgalanan Bir Soluk : Sapanca” yazısını Sapanca INFO okurları için paylaştı.
Yaz sonu yaşanır. Akşamüstleri ıssızlaşmaya başlayan bir şarkıdır artık göl kıyısında. Sonbahar gelmiştir Sapanca’ya. Hüzündür sonbahar ama tatlı bir mutluluktur. Kuru yapraklar sessizce düşer sokaklara, parklara. Adımların durgunluğunda, içten sohbetlerin coşkusunda, ezilen kuru yapraklar narin bir çıtırtıyla, insanların gerçekleşen hayal gücündedir Sapanca’da…Gri sabahlarında sonbaharın, uysal bir çisentiye eşlik eden o umulmaz esintide gizlidir sanki ilçe. Bir kahve bahçesinde sonbahar, haşin rüzgarlarla uçuşan bir yaşlı sakalıdır…Gecelerini dolduran ev düğünlerinin sesleri kesilir artık Sapanca’nın. Sonbahar yağmurlarda devşirir sesini, bulutlar gökülkesiyle tanışır.
Sabahlar birden sevinçli çocuk çığlıklarıyla sarsılır! Karlar düşer Sapanca’ya. Belki yeni bir yıl da yaşanır. Bembeyaz tüller örtünür dağlar, zaman beyaz bir tüldür…Kar en çok geceleri yağar Sapanca’ya lapa lapa, o yüzden kardan adamlar hep geceleri yaşar ilçe sokaklarında! Çocuklar bu yüzden alaca karanlıkta giderler okullara buruk bir sevinçle. Göl kıyısındaki som ıssızlık belki yeni bir aşkın duraksamasız ayak izleriyle süslenir. Dağlarda avcıların tüfek sesleri yankılanır ama küçücük serçeler tıklatır evlerin camlarını, masalsı…
Dereler şırıl şırıl akarken aniden bahar gelir Sapanca’ya! Sımsıcak insan yüzleri gülümseyen güneşle daha da parlar, çiçeklenir. Beyaz tül terk etmez dağları hemen ama kısacık bir süre sonra yeşille flört eden daha ince bir tülle bezenir dağlar. Ağaçların beyaz çiçekleri, unutulmaz bir coşkuyla fışkırır insanların gözlerinden! Şarkılar ve maniler bile çiçekbeyazıdır artık Sapanca’da…Köylerde düğünler başlar hemen, kan hareketlenir, sevgiler bahar kuşlarının uçuşkanlığındadır. Yeşilden maviye dalgalanan bir soluk insanı sarıp, sarmalar. İlçe konuklarına kavuşur; kahkahalar duyulur bahçelerde, kameriyelerde; güllere al basar, dağların dağlara gölgesi vurur…
Tertemiz sularında Sapanca Gölü’nün, balıklarının lezzetinde Sapanca’nın, gölgelerinde zamanın, yaz da gelir Sapanca’ya…Yaz, yazıya sığmaz aslında! Çünkü yaz akşamları, yakamozların şiirinde müthiş bir esindir Sapanca’da. Dalgaların uyumcul salınımları gözlerde yinelenirken, bir balığın tadıyla duyumsanan zevk tam da yeniden doğmadır belki. Sapanca bu yüzden her yaz taze bir candır! Sahil ışıkları gece, sandal sefalarında söylenen şarkıların notaları gibi parlar. Yaz sabahları Sapanca’da kuşlar kanatlarıyla harelendirirler zamanı. Yeni bir yaz günü, yeni bir kuş göğüdür. İlçe soluduğu nefesi insanlarıyla paylaşır…
…ve trenler geçer Sapanca’dan. Camlarına dayalı çocuk yüzleri, gölün uykulu sularında dinlenir. Trenler geçip giderler Anadolu’ya, geçip giderler sonsuzluğa…