Sapanca INFO

Tertemiz Aşkımı Bana Geri Ver

Nasıl yaptığımız ne yaptığımız kadar önemlidir. Üslubumuz, zannettiğimizden daha önemli bir etkiye sahiptir. Güzel öz ancak iyi bir üslup ile birleşince çok yüksek bir etki yaratır.



Son dönemlerde yaşanan olaylara baktığımızda toplumsal olarak üzerimizdeki gerginliği inkar edemeyiz. Bakıyorsunuz yol verme tartışması büyüyerek olay kavgaya ve ardından da silahlı veya bıçaklı yaralamaya ve hatta ölüme kadar gidebiliyor. Amatör futbol müsabakalarında tüm stat birbirine girip kavga edebiliyor. Minibüs, otobüs ve metrobüs gibi toplu taşıma araçlarında ya yolcular arasında ya da şoför ile yolcular arasındaki tartışmalar kavgaya dönüşebiliyor. 

İnsan ilişkilerinin temelini iletişim oluşturur ve her insan ne işle uğraşırsa uğraşsın, nerede yaşarsa yaşasın, kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeye ihtiyaç duyar. Dolayısıyla her insanın kendini ifade etmek üzere iletişim becerilerine sahip olması gerekir. Tabii ki herkes iletişim konusunda uzman olmayabilir ancak birçok beceri gibi iletişim becerileri de geliştirilebilir.



Hepimizin temel ihtiyaçlarının ilk sıralarında gelen iletişimin en önemli öğelerinden biri de üslup olsa gerek. Üslûp; sözlükte “izlenen yol, benimsenen tarz” anlamına gelir. Dil ve edebiyatta üslûp kişinin kendi duygu, düşünce ve heyecanlarını dile getirme şekli, dili kullanma biçimidir.

Orhan Gencebay Azize Gencebay’dan ayrıldıktan sonra Londra’da Maria adında İspanyol bir kadına aşık olur. Hürriyet gazetesinde ki mülakatı ve Nebil Özgentürk’ün “Bir Yudum İnsan” belgeselinde hikayesini şu şekilde anlatır;

Maria, İspanyol güzeliydi, ilgimi çekti. Gezip tanımak istediğim Londra’da edindiğim arkadaş grubunun içindeydi. Bir kulüpte dans ediyordu. Onu izlemek hoşuma gidiyordu. Sonra arkadaş olduk. Çok yakınlaştık. Farklı kültürlerin insanları olduğumuzu bile unuttuk. O yıllarda gurbetçi arkadaşlarla yabancı kızlar arasında yaşanan aşkların çoğu facia ile bitiyordu. Kimi kıskandığı için dövüyordu, kimi öldürüyordu. Ben Maria için “Bir Teselli Ver” i yazdım. “Bir Teselli Ver” de çok çeşitli duygular var tabi ki. “Bir Teselli Ver” derken ben onu şu fikirle yazdım: “Sevgiye daima saygı duyan bir insanım, seven insana saygı duyan bir insanım. Karşımdaki insandan beni sevmesini istemem kendi haklarından vazgeçmeden, hepimizin eşit olduğunu düşünerek, onun sevgisini ‘rica ediyorum’ anlamındadır. Bu saygılı bir istektir. Her zaman söylediğim gibi “aramızda başka biri var ise tertemiz aşkımı bana geri ver” dedim. Seni öldürürüm, gebertirim demedim.”

Orhan Gencebay örneğinde olduğu gibi üslup konusuna yeterince önem versek keşke. Maalesef aile hayatımızda, iş hayatımızda hatta sosyal hayatımızda sıklıkla kötü üslup kurbanı oluyoruz. Çoğumuz incir çekirdeğini doldurmayan sebeplere dayanan birçok tartışmaya şahit ve dahil olmuşuzdur. Bu tartışmaların çoğunun üslup sorunundan kaynaklandığını inkar edemeyiz. Üslubumuz, zannettiğimizden daha önemli bir etkiye sahiptir. Eğer üslubumuzu güzelleştirebilirsek insanlar üzerinde sihirli bir etkimiz olur. Güzel öz iyi bir üslup ile birleşince çok yüksek bir etki yaratır.

Rivayet odur ki; New York’ta Brooklyn Köprüsü Üzerinde dilenen kör bir dilenci bir gün; bir şairin dikkatini çeker. Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır. Şair dilenciye günlük kazancını ne kadar olduğunu sorar. Dilencide 8 $ kadar olduğunu söyler. Bunun üzerine şair dilencinin boynundaki tabelayı ters çevirerek bir şeyler yazmaya başlar. “Şimdi buraya senin kazancını arttıracak bir şeyler karaladım. Bir hafta sonra tekrar geldiğimde bana sonucunu söylersin” der ve oradan ayrılır. Şair bir hafta sonra dilencinin yanına gelip kendini tanıtınca; Dilenci; “Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir haftada kazancım ikiye katlandı, çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız” der. Bunun üzerine şair gülümser ve tabelada “Doğuştan körüm yardım edin” yazıyordu. Bense “Bahar gelecek ama ben yine göremeyeceğim” yazdım der.

Önemli olan anlatılmak istenen şeyi en iyi şekilde anlatmaktır.

Her şeyin daha iyi anlatılabileceği bir yol mutlaka vardır.

Yeter ki onu bulmaya uygulamaya ve ufkumuzu bu doğrultuda genişletmeye uğraşalım.

Yorum Yap

İçimdeki BEN, Dışımdaki SEN ve SAPANCA ...