Sapanca INFO

Sapanca Rüstem Paşa Hamamı

Günümüze tamamı ulaşamayan hamam Rüstem Paşa Hamamı adıyla anılmaktadır. Hamamın Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırıldığı yönünde bilgiler mevcuttur. 



Rüstem Paşa Hamamı’nın yapım tarihi kaynaklarda bilinmemektedir. Ama Rüstem Paşa’nın 1539’da Mihrimah Sultan ile evlenmesinden sonra yaptırdığı varsayılırsa 1544-1561 yılları arasında yaptırılmış olduğu yorumu yapılabilir. Hamam yapısının 16 yy. (Osmanlı klasik dönem) hamam mimarisi özelliklerini de taşıması bu görüşü desteklemektedir.

Sapanca İlçesi Camicedit Mahallesi, 125 Ada, 13 Parselde kayıtlı tescilli hamamın bulunduğu parselde Koruma Kurulu kararına istinaden müze denetiminde yüzey kazısı yapılarak eski hamamın temeli ortaya çıkarılmış. Bu sırada da parsele komşu olan aynı ada da bulunan yapılar Sapanca Belediyesi tarafından istimlak edilerek yıkımları tamamlanmış. 



Yapının Restitüsyonu için kaynak araştırması yapılırken bu isimler üzerinden yola çıkılarak incelemeler yapılmış. Osmanlı devleti veziri azamı Rüstem Paşa’nın (1500-1561) hayatı incelendiğinde Mimar Sinan’a (1489-1588) Sapanca’da cami, kervansaray, imaret ve hamam yaptırdığı bilgisi ışığında bu yapıların tezkirelerde kayıtlı Mimar Sinan yapıları listesinde de yer aldığı tespit edilmiş. Mimar Sinan’ın çoğu yapısının rölöve çizimlerini yapan isim Restoratör Mimar Ali Saim Ülgen’in arşivi arasında Rüstem Paşa Hamamı’na ait çizimler bulunmuş. 1934 yılında Ali Saim Ülgen tarafından yapılan hamamın rölöve çizimleri ile kazı sonrası ortaya çıkan temel kalıntısı birbiri ile uyuşmaktadır. 

Rüstem Paşa Hamamı, Kültür Bakanlığı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nun Adapazarı’nda 01.09.1989 tarih ve 681 sayılı kararında Sapanca İlçesi’nde, söz konusu kurulun 30-31.8.1989 tarihinde yerinde yapmış olduğu inceleme sonucunda Mimar Sinan’la ilgili hamamın eldeki duvar ve temel kalıntılarının çevresiyle birlikte korunması kararını almıştır. Söz konusu kurulun 26.03.1990 tarih ve 1042 sayılı kararında ise bu önemli Mimar Sinan yapısı eserin Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kamulaştırılması uygun görülmüştür. Bu karar üzerine Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi 22.05.1990 tarih ve 645 karar numarasıyla Sapanca İlçesi’nde bulunan Mimar Sinan Yapısı Rüstem Paşa Hamamı’nın kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğu oy birliği ile kabul etmiş ve bakanlığa sunularak Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiştir. Son haliyle kurul kararlarında ifade edildiği gibi Mimar Sinan temellerine ulaşılmış ve restore edilmiştir.

İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden itibaren çeşitli medeniyetlerde hamam binaları meydana getirilmiş. Ancak hamam bilhassa Roma devrinde çok yaygınlaşmış ve yıkanmanın dışında eğlence yeri karakterini de almış. Vücut temizliği üzerinde özellikle duran İslâm dininin tesiriyle müslümanlar hamama büyük önem vermiş ve bilhassa Türkler’de hamam şehirlerin, yerleşim yerlerinin vazgeçilmez bir unsuru olmuş.

Osmanlı döneminde devletin yayıldığı bütün topraklarda çok sayıda umumi hamam inşa edilmiş. Bunların dışında büyük konaklarda, âyan saraylarında, varlıklı kişilerin evlerinin yanında küçük ölçüde özel hamamlar da yapılmış. Ufak yerleşim yerleriyle köylerdeki evlerde ise gusülhane denilen yıkanma yerleri bulunurdu.

Umumi Türk hamamları (çarşı hamamları veya halk hamamları), ısıtma sistemi bakımından eski Roma hamamlarına benzemekle beraber mimarileri bütünüyle değişik. Diğer İslâm ülkelerinde İlkçağ mimarisinden kalan bir plan sisteminde kalınmasına rağmen Türk hamamlarında belirli bir eksen düzenlemesi hâkim olmuş ve bilhassa sıcaklık bölümlerinde Orta Asya’dan beri yapı sanatında görülen dört eyvan şeması uygulanmış. Arap ülkelerinde pek çifte hamam yapılmazken Türkler’de birbirine bitişik olarak erkekler ve kadınlar için iki binadan oluşan çifte hamamlar inşa edilmiş.

Hamama en fazla önem verenler Osmanlı Türkleri olmuş ve devletin sınırlarının ulaştığı her yerde irili ufaklı hamamlar yapılmış. Ayrıca çarşı hamamları dışında büyük şehirlerde konak ve yalılarda, Anadolu’da ise âyan konaklarında esas binadan ayrı olarak küçük çapta kâgir özel hamamlar inşa edilmiş. 

Osmanlı tarihi boyunca çok sayıda hamam inşa edilmesinin iki sebebi vardır. Bunlardan biri, hamamların iyi gelir getirmeleri sebebiyle hayır eserlerine gelir kaynağı olarak vakfedilmesidir. İkincisi, hamamların ait oldukları yapı manzumesinin merkezi olan cami cemaatine hizmet vermesidir.

Vakıf sahiplerinin gelir sağlamak amacıyla birbirine ne kadar uzak yerlerde hamamlar yaptırdıkları hususunda bir fikir vermek için, serveti kadar inşa ettirdiği hayır binalarının çokluğu ile de meşhur olan Sadrazam Rüstem Paşa’nın 32 hamamın kurucusu olduğuna işaret edilebilir. Rüstem Paşa’nın İstanbul’da hiçbir hamamı olmayışına karşılık Anadolu ve Rumeli’nin şehir ve kasabalarında çok sayıda hamamı vardı. Sapanca’da ki  Rüstem Paşa Hamamı da bunlardan biriydi. 

B Tipi ve C Tipi Örnek

Osmanlı dönemi hamam mimarisinde hamam sıcaklıklarının başlıca altı değişik planda uygulandığı tespit edilmiş. Sapanca’da Mimar Sinan’ın yapısı Rüstem Paşa Hamamı erkekler kısmı B Tipi hamam örneklerden biridir. B Tipi hamamların sıcaklığı yıldızvari tiptir. Ortadaki sıcaklık sofasının altılı, yedili ve sekizli bir çokgen biçiminde olduğu, etrafında birçok durumda duvar kalınlığı içinde tonozlu nişlerin sıralandığı bir plana sahiptir. İlkçağ mimarisinden ilham alındığı açıkça belli olan, İslâm ve Türk mimarilerinde de kaplıcalarda rastlanan bu plan Osmanlı dönemi hamamlarında çok yaygındır. 

Rüstem Paşa Hamamı kadınlar kısmı ise C Tipi hamam örneklerden biridir. C Tipi hamamlar kare bir sıcaklık etrafında sıralanan halvet hücreli tiplerdir. Diğer tiplere göre daha sade ve basit olan bu tipte dikdörtgen veya kare şeklindeki bir sıcaklık orta mekânına bir, iki veya üç kenarına bitişik olarak sıralanan halvet hücreleri açılır. 

Kaynak
İslam Ansiklopedisi
Sapanca Tarihi ve Camileri | Dr. Faruk ÇELİK – S.42
Kartal Mimarlık
Salt Araştırma

Yorum Yap

İçimdeki BEN, Dışımdaki SEN ve SAPANCA ...