İlçenin ve siyasetin nabzının tutulduğu, ince belli bir bardak çayın hesabının yapılmadığı, tarihsel geçmişi de olan çok özel ve kıymetli mekânlar vardır Sapanca’da.
Bazen sahibinin soyadı ile bazen de lakabı ile anılan bu mekanlar Rauf’un Yeri, Bostancı Kahvehanesi, Turgay’ın Teneke Çay Ocağı, Şemsinin Kahvehanesi, Gümüşel Kıraathanesi, Ihlamur Dibi Çay Ocağı, İncenin Yeri, Hergele Meydanı Çay Ocağı, Yıldız Esnaf Çay Ocağı, Filiz Çay Ocağı, Kırkpınar’da Çardak Altı Çay Evi, Kurtköy Köy Kahvehanesi, Yanıkta Nuri abinin kahvehanesi vs. olarak çıkar karşımıza.
Bazılarının tarihsel geçmişleri de bulunan, gönüllülük esasına dayanan ve kâr amacı gütmeyen bu kamusal sosyal mekanlar, Sapanca’nın ve hatta ülkemizin nabzının tutulduğu kulis merkezleri gibidir.
Sapanca’da ki bu mekânlar, insanı kendi yabancısıyla bir araya getiren yapısı ve yalnızlıkla baş etmeyi sağlayacak olanaklar sunması ile özel ve kıymetli yerlerdir. Sapanca çarşı içinde, sokaklarında ya da en işlek caddelerinde bile göze çarpan bu yerler, ilçenin kimliğinde oldukça fazla söz sahibidir ve farklı etnik grupların, farklı sınıf üyelerinin, farklı siyasal aidiyetlerin karşılaşmaları bu mekanlarda yaşanır.
Mekân hafızasına sahip ve sosyolojik olarak oldukça ilgi çekici olan bu merkezler sadece sohbet mekânı olmaları dışında Sapanca’daki sosyal, ideolojik ve kültürel değişim üzerinde önemli rol oynar. Devlet ve sivil toplum örgütleri dışında toplumun bazı ihtiyaçlarını gidermek için oluşturulan Sapanca’daki bu mekanların en önemli özelliği, gündelik yaşamda en azından erkekler arasındaki her türlü hiyerarşiyi nötrleştiriyor görünmesidir.
Hissedilen bir arada olma duygusu, aslında ortak keyif duygusunun bir uzantısı gibidir. Belli ritüellere ve geçiş üstünlüklerine ihtiyaç olmadan birbirleriyle hemencecik arkadaş oluveren Sapancalı erkekler, çoğu zaman oyun paydasında birleşir durumdadır. Gündelik hayat pratiklerini ve statü sınırlarını askıya alan oyunlar sırasında oldukça eğlenilirken bu düzensiz işleyişten mutlu da olunur.
Sapanca’daki bu merkezlerin, toplumsal ve siyasal hayatta kamuoyu oluşturmak, çoğulcu toplum yapısının sağlanmasına katkıda bulunmak, siyasal hareketler üzerinde baskı kurmak ve pazar ekonomisinin dayattığı bazı mekanizmalara karşı koruyucu ve önleyici işlev görmek gibi çeşitli fonksiyonları bulunur.
Sapanca’da ki kulis merkezleri, toplumun sosyal ilişkiler bütünlüğünün sağlandığı en eski ve etkili yerler olup bürokratik ve hiyerarşik olmayan bir yapıya sahiptirler. Sırtını sermayeye dayamadığı için bağımlılıkları yoktur. Temel ilke olarak isteğe bağlı katılımcılık yaklaşımını benimserler. Karar alma ve organize olma süreçleri olmasa da oradan ayrılan herkesin konu hakkında artık bir fikri oluşmuştur.
Bu merkezlerde önemli ‘karşılaşmalar’ meydana gelir. İlçedeki yerliler ya da yabancılar arasında; Laz, Gürcü, Çerkez, Roman, Kürt gibi farklı etnik ve dini topluluklar, farklı siyasi eğilimler ya da farklı sınıf mensupları arasında gerçekleşen bu temaslar oldukça önemlidir. Herkesi ilgilendiren konuların neler olduğu ve herkesi ilgilendiren sorunların nasıl çözüme kavuşacağı, bu karşılaşmalar sırasında belirlenir.
Bu kulis merkezlerinde, bazen Sapancaspor yatırılır masaya, bazen belediye başkanlığı için isimler atılır ortaya. Belki de haritada yerlerini kolayca bulamayacağımız Arap ülkelerinin zengin iş adamlarının Sapanca’daki yatırımları analiz edilir.
Özellikle seçim dönemlerinde siyasilerin rağbet gösterdiği bu merkezlerin ilginç bir cazibesi vardır. Bazı akşamlar evinize giderken kırgın biraz da sinirli olabilirsiniz ama Sapanca’dan bir müddet ayrı kaldığınızda da en çok buraları özlersiniz.
Toplum olarak yaşamanın kaçınılmaz yolu, sosyal katılım ağlarından geçer. Bu sosyal katılım ağları, bireylerin bir arada yaşama kültürü geliştirmelerinin de bir sonucudur. Bu sebeple Sapanca’da ki bu özel mekanlarda; doğal, spontane ve anonim yaşam pratikleri üretilir.
Bu mekanlar, arkadaşlarla sosyalleşmek için kullanıldığı gibi, görece küçük olan ve herkesin birbirini tanıdığı ilçenin gözetim gücünden kaçmanın da yollarından biri gibidir. Ortak yaşamla ilgili müşterek sorunlara, günlük yaşam tecrübelerine, bir aradalığa, dinlemeye, eylemeye ve dayanışmaya yer veren bu mekânlar, ayrıca toplumun alanı olan kamusal alanın mikro dünyalarına kapı aralayan mekanlardır.
Dünyada ve kendi içimizde olup bitenleri yalnızca onlar hakkında konuştuğumuz zaman insanileştiririz ve ancak bu konuşma süreci içinde insan olmayı öğreniriz. Bu alanlarda toplanma, bilgi edinme ve ifade etme gibi müzakereci demokrasinin kalbinde yatan iletişimsel eylemler gerçekleşir. Gerçekleşen sohbetler; somut ihtiyaçlar, çıkarlar, çatışmalar, üretim değişkenleri ve ekonomi meseleleriyle de ilgilidir. Buralarda birbirinden farklı, muhalif, birbiriyle rekabet eden hatta birbiriyle çatışan tüm görüşler kendini ifade olanağı bulur.
İlişkilerin belli oranda eşitlik ve samimiyet zemininde tasarımlandığı bu yerlerde ailevi, mesleki ve sınıfsal hiyerarşik sınırlar yok gibi görülür. Oysa buradaki kritik ifade ‘gibi’ kelimesidir. Müdavimlerinin sanki toplumsal ve ekonomik olarak denklermiş gibi davrandıkları bu alanlar eşitsizlikleri sadece paranteze almaktadır.
Uymanız gereken standart mevzuat sıkıcılığı yoktur buralarda. Araştırma yapma, rapor sunma, konferans düzenleme gibi yeteneklerinizin olmasına da gerek yoktur. Kulis yapma, ikna etme, dikkat çekme, yönlendirme gibi temel iç güdüleriniz varsa biraz da sesiniz biraz gür ise sizde bu Sapanca’da ki kulis merkezlerinin arananlarından olabilirsiniz.
Enflasyonun en az hissedildiği yerlerdir buraları. İnce belli bir bardak demli çayın hesabını hiç kimse yapmaz Sapanca’da. Hesap yapılmadığı içindir ki ‘ben’ liğin temelleri buralarda atılır. ‘Ben’ leşen müdavimleri ile küreselleşmenin, kültürel ve ekonomik etkisiyle markalaşmış ve zincir işletmeler olarak yaygınlaşan, varlıkları gitgide daha fazla hissedilen unsurlara karşı Ulubatlı Hasan gibi yerelin bayrağını diker, Sapanca’daki kulis merkezleri.
Eeee.. Ne demişler! Uyandığımız güne söyleyecek yeni bir sözümüz olursa, günlerin de bize söyleyecek yeni bir sözü olurmuş!
Vesselam …
Kaynak
Dergi Park
1 Yorum
Sapanca kulis merkezleri paylaşımında, gençliğim ve olgunluk dönemimizle bağ kurduğum bir köprü oldu benim açımdan. Dün bugün ve yarınında bir özeti gibi aslında. Günler gelip geçerken hoş bir sada bırakmak değilmi aslolan bu fani dünyada…