Sapanca Gölü, doğanın bereketiyle balıkçılığın merkezi olup sazan, turna, alabalık gibi pek çok tür barındırır. Olta balıkçılığı, halk için hem geçim kaynağı hem de dinlendirici bir hobidir. Sabırla bekleyip doğaya saygı göstererek gölün tadını çıkarmak, balıkçılığın en büyük ödülüdür.
Sapanca Gölü’nün derinliklerinde yüzen balıklar, hem suyun berraklığına hem de gölün dibindeki kaynaklara minnettar. Kuzeyden ve güneyden dağların serin suları, gölü besleyen tam 12 dereyle buluşup, gölü tam bir yaşam kaynağı yapar. Gölün kenarına oltasını atan köylüsü, şehirlisi, herkes bu bereketten nasibini alır. Hele ki o sazanlar (aynalı ve pullu), turnalar (oklama), yayın balıkları, tatlı su kefalleri, kızılkanatlar… Gökkuşağı alabalığı da cabası! İşte bu zenginlik sayesinde, Sapanca’da olta balıkçılığı herkesin sevdiği bir uğraş haline gelmiş.
Olta balıkçılığı, elinde bir çubuk, ucunda yem, göl kenarına oturup sabırla bekleme işidir. Kimi zaman derin bir huzurun içinde olursun, kimi zaman ise heyecanla balık oltana vurur. Eline olta çubuğunu aldın mı, gerisi biraz sabır, biraz da şans! Bir de tabii ki yemin doğru olması gerek. Solucanlar, küçük balıklar ya da yapay yemlerle balıkları kandırırsın. Kim bilir, belki de o gölde avlanırken hayatın en büyük yayın balığıyla karşılaşacaksın!
Bu iş, Sapanca halkı için sadece bir hobi değil, aynı zamanda geçim kaynağı. Ne de olsa sofraya gelen o mis gibi balıklar, protein deposu. Omega-3’ünden tut, vitaminine kadar her şeyiyle tam bir sağlık kaynağı. Bir de bu işin dinlencesi var. Doğayla baş başa kalmanın verdiği huzuru başka nerede bulursun ki? Stresini göle atarsın, balığı da oltaya! Balıkçılık, aynı zamanda dededen toruna aktarılan bir bilgi deryasıdır. Kim nasıl balık tutar, hangi yemle hangi balık gelir, hepsi birer sırdır ama bu sırlar balıkçılar arasında paylaşılır, öğrenilir.
Sapanca Gölü’nün sahilleri, olta balıkçıları için adeta bir cennettir. Sapanca merkez sahilinden Kırkpınar’a, oradan Maşukiye ve Kartepe’ye kadar her yerde balık tutmak mümkündür. Suyun sesini dinleyip, sabırla beklemek gerek. Kimi zaman şansına koca bir sazan vurur, kimi zaman küçücük bir kızılkanat. Ama her anı keyiflidir.
Olta balıkçılığı sabır ister. İlk başlarda balık tutmak zor gibi görünse de işin püf noktalarını öğrendikçe ustalaşırsın. Önce doğru ekipmanı al, sonra da yerel balıkçıların bilgilerine kulak ver. Kurallara uy, doğaya saygılı ol. Çöplerini toplamayı ihmal etme. Göl de bizim, balıklar da! Gölde balık avlarken, çevreni koru ki gelecek nesiller de bu keyfi yaşasın.
Sonuçta, Sapanca Gölü’nde olta balıkçılığı hem ruhu hem bedeni besleyen bir iştir. Balığını tuttuktan sonra gölün güzelliğine karşı oturup bir yudum çay içmenin tadı da bir başkadır!