Sapanca INFO

Kira Sözleşmelerinde Kararlaştırılan Enflasyon Oranı

Kira sözleşmesinde enflasyon oranında artış yapılacağına dair düşülen kayıt belirli ve muayyen değildir. Bu nedenle kiraya veren sözleşmedeki bu artış hükmüne dayanarak tek taraflı olarak kira bedelini belirleyemez. Avukat Yunus Emre ÖĞÜT, “Kira Sözleşmesinde Kararlaştırılan Enflasyon Oranında Artış Belirli Bir Artış Değildir” konusunda hukuksal görüşlerini Sapanca INFO okurları için paylaştı.



Kira sözleşmesinde enflasyon oranında artış yapılacağına dair düşülen kayıt belirli ve muayyen değildir. Bu nedenle kiraya veren sözleşmedeki bu artış hükmüne dayanarak tek taraflı olarak kira bedelini belirleyemez.

ÖZET: Sözleşmenin özel şartlar beşinci maddesinde enflasyona göre zam yapılacağı kararlaştırılmış ise de; bu artış şartının belirli ve muayyen olduğundan söz edilemez. Kira bedelinin tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığına göre, davacı kiraya veren tek yanlı olarak kira oranı ve kira artış bedeli belirleyerek davalıdan kira alacağı talep edemez.

YARGITAY 6. H.D.
Esas No: 2014/10692
Karar No: 2014/12773
Karar Tarihi: 20.11.2014

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; Davalının 15.10.2010 başlangıç tarihli aylık 650-TL bedelli sözleşme gereği kiracısı olduğunu, 15.11.2011 tarihinden itibaren aylık kira parasının730-TL olması gerekirken 675-TL ödendiğini, 15.10.2012 tarihinden itibaren ise aylık kira parasının 748-TL olması gerekirken artış yapılmayarak yine 675-TL ödendiğini, davalının eksik ödediği ikinci ve üçüncü yıl kira paralarının toplamı 1.463-TL olduğunu, bu kira farkının ödenmesi için çekilen ihtara rağmen kiranın ödenmediğini belirterek temerrüt nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde; 2011 yılı için 650-TL ‘lik kira bedeline 25 TL zam yapılarak 675-TL ödendiğini, 2012 yılında karşılıklı anlaşma ile aynı kiranın ödenmeye devam edildiğini, bu kira bedellerinin itirazsız davacı tarafından kabul edildiğini, kira sözleşmesinde zam için belli bir oran bulunmadığını, ihtarda istenen farkın enflasyon oranına da uygun olmadığını, tüm kira bedellerinin zamanında ödendiğini bildirilerek davanın reddini savunmuştur.

Hükme esas alınan 15.10.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar beşinci maddesinde enflasyona göre zam yapılacağı kararlaştırılmış ise de; bu artış şartının belirli ve muayyen olduğundan söz edilemez. Kira bedelinin tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığına göre, davacı kiraya veren tek yanlı olarak kira oranı ve kira artış bedeli belirleyerek davalıdan kira alacağı talep edemez. Bu durumda Mahkemece temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 6.H.D
Esas: 2014/ 145
Karar: 2014 / 738
Karar Tarihi: 22.01.2014

ÖZET: Sözleşmede geçen yıllık kira artışı, enflasyona göre arttırılır maddesi belli ve muayyen değildir. 

Dava ve Karar: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı alacaklı tarafından, kira alacağı ve tahliye istekli olarak davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine davalının vaki itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında 01.04.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 1.600,00 TL olduğu ve her ayın birinde peşin ödeneceği düzenlenmiştir. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 7.maddesinde; “yıllık kira artışı, enflasyona göre arttırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu artış şartı belli ve muayyen değildir. Davacı, 18.06.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde eksik yatırılan bakiye kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 20.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresi içerisinde kira borcuna itiraz ettiğinden itirazı kapsamında aylık kira farkına da itiraz ettiğinin kabulü gerekir. Takibe konu kira tutarının ispatı kiralayana aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez. Davacı kiraya veren kira miktarını ispat edemediğine göre, davalının kabul ettiği 1.760,00 TL üzerinden uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yukarıda açıklamalar karşısında, belli ve muayyen olmayan artış oranı temerrüde esas olamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

Yorum Yap

İçimdeki BEN, Dışımdaki SEN ve SAPANCA ...